Şeffaf plak tedavisi, çapraşık dişlerin düzeltilmesi amacıyla uygulanan ortodontik bir tedavi yöntemidir. Şeffaf plaklar yapısı itibariyle şeffaf olduğu için kullanıldığı dışarıdan bakıldığında neredeyse hiç anlaşılmaz ve fakat en az diş telleri kadar etkili sonuç verir. Gelişen teknoloji ile ortaya çıkan şeffaf plaklar bunun gibi özellikleri sayesinde ortodonti dünyasında devrim yaratmıştır.
Şeffaf plak tedavisi beraberinde yepyeni bir tedavi deneyimi getirmiştir. Şeffaf plak tedavisi hazırlanırken 3 boyutlu tarayıcılar ve yazıcılar aktif olarak kullanılmaktadır. Artık hekiminiz dişlerinizin ağız içerisindeki pozisyonunu 3 boyutlu olarak tarayabilmekte ve tarama verilerinden hareketle en doğru planlamayı simülasyon üzerinde yapabilmektedir. Yapılan planlamaya uygun olarak 3 boyutlu yazıcıları kullanarak plaklar hassas bir şekilde üretilmektedir. Teknolojinin getirdiği imkanlar sayesinde kişiye özgü tedavi planı en doğru şekilde planlanabilmektedir. Diş düzeltme tedavileri bu yenilikler sayesinde artık hem daha sağlıklı hem de daha estetik şekilde hazırlanabilmektedir. Ayrıca kullanılan yeni teknolojilerle birlikte şeffaf plak tedavisi geleneksel diş teli tedavisine göre daha pratiktir ve daha estetik bir duruşa sahiptir. Şeffaf plaklar için aynı zamanda invisaling, aligner, telsiz ortodonti veya diş plağı da denilmektedir ve son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.
Şeffaf Plak Türleri
Şeffaf plaklar genel olarak iki ana gruba ayrılır. İlk grupta seri üretimden çıkan ve daha sonra ısıl işlemle dişlere uygun şekil verilen Essix plakları bulunur. Essix plaklarını düz kalıplar halinde üretilen biyo-uyumlu plastikler şeklinde düşünülebilir. Bu yöntemde öncelikle dişlerin ölçüsü ölçü malzemesi yardımıyla alınır. Daha sonra ölçüye uygun alçı model çıkartılır ve model üzerinde dişlerinize istenilen yönde hareket verilir. Ardından elde edilen alçı model üzerine ısıl işlemle ve vakum yardımıyla Essix plakları basılır. Böylelikle tedavide kullanılacak plaklar elde edilmiş olur. Bu yöntemle hedef dişleri ayda 1 mm hareket ettirmektir. Essix plaklarının en büyük dezavantajı ise dişlerin her hareketinden sonra ağızdan tekrar ölçü alınması ve buna uygun olarak yeni plakların üretilmesidir. Essix plakları dişlere ileri düzeyde hareket vermektense dişlerde küçük çaplı oynamalar yapmak, diş teli tedavisi sonrası dişlerin yeni halini korumak veya diş beyazlatma işlemlerinde kullanılmaktadır.
İkinci grupta ise Invisalign’nın başlatmış olduğu sistem bulunmaktadır. Invisalign, Stanford Üniversitesi’nden iki öğrencinin 1999’da kurmuş olduğu Align teknolojinin bir alt markasıdır ve yeni nesil şeffaf plak tedavisi yöntemine ismini vermiştir. Bu sistemin işleyişi 3 boyutlu simülasyon aracılığıyla dişlerin alacağı son hali tasarlamak ve dişleri kademe kademe hareket ettirerek istenilen sonuca ulaştırmak şeklindedir. Invisalign’nın üretim aşamasında da Essix ile aynı biyo-uyumlu plastik malzemeden üretilen şeffaf plaklar kullanılır.
Invisalign sisteminde hasta ağzından iki yöntemle ölçü alınmaktadır. İlk yöntemde hasta ağzının ölçüsü, ölçü kaşığı aracılığıyla alınır ve ölçü içerisine alçı dökülerek ağız içi model elde edilir. Alçı modeller lazer tarayıcısı ile taranır ve Invisalign’nın kullandığı ‘ClinCheck’ yazılımına 3 boyutlu olarak aktarılır. İkinci yöntemde ise arada ekstra bir adım olmaksızın 3 boyutlu görüntü alabilen ağız içi tarayıcı kamera ile direkt hasta ağzından ölçü alınır ve ‘ClinCheck’ yazılımına aktarılır. Yazılım üzerinde klinisyen tarafından dişlere hangi yönde hareket verileceği planlanır ve tedavi tamamlanıncaya kadar kaç farklı plak modeli kullanılması gerektiğine karar verilir. Dişlerin çapraşıklığına göre yaklaşık 10 ile 30 arasında plak kullanılmaktadır. Simülasyon üzerinde tedavi planlaması tamamlandıktan sonra 3 boyutlu yazıcıda her bir basamak için çene modelleri üretilir. Ardından modellerin üzerine hastaların kullanacağı şeffaf plaklar basılarak işlem tamamlanır. Hazırlanan plaklar dişlerin etrafını sıkıca sararak diş veya diş gruplarını kademeli olarak ortalama 0,25 mm kadar hareket ettirir. Bu plaklar yaklaşık iki haftada bir değiştirilerek kullanılır ve son plağın kullanımı tamamlandığında dişler arzu edilen şekle kavuşmuş olur.
Invisalign bu alanda öncü firmalardan bir tanesi olsa da mevcutta şeffaf plak tedavisi için kullanılan farklı yazılımlar da vardır. Bu tür yazılımlara genel olarak CAD/CAM (bilgisayar destekli tasarım ve üretim) denilir ve diş tedavileri bu yazılımlarla 3 boyutlu simülasyonlar üzerinden planlanabilir. Simülasyon sayesinde tedaviye başlamadan önce hastaya tedavinin nasıl ilerleyeceği ve sonucunda hastanın nasıl dişlere sahip olacağı gösterilir. Böylelikle hastalar nasıl bir sonuç beklemeleri gerektiğini bilerek tedaviye başlarlar. Ayrıca gelişen teknoloji sayesinde şeffaf plak üretimleri de kolaylaşmıştır. Tedavi süresince kullanılacak plaklar ekstra kalıba ihtiyaç duymadan 3 boyutlu yazıcıda (3D printer) kişiye özel olarak üretilebilmektedir.
Şeffaf Plakların Kullanımı
Şeffaf plakların ilk kez kullanılmaya başlanıldığı dönemlerde çoğu ortodontist bunların küçük miktarda çapraşıklığa sahip dişleri düzelten apareyler olarak düşündü. Fakat zamanla şeffaf plaklar ile küçük diş hareketlerinin yanı sıra diş boşlukları olan, alt üst çene kapanışında sorun olan kişilerde de başarılı sonuçlar alındığı görüldü. Üstelik ileri düzey çapraşıklığa sahip kişilerde diş üzerine yapıştırılan ataşmanlar kullanılmaya başlandı. Bu ataşmanlar ile diş üzerinde direnç noktaları oluşturularak çok daha zor diş hareketleri de yapılmaya başlandı. Şeffaf plakların pratik bir şekilde takılıp çıkarılabilir olması hastalar tarafından giderek daha da yaygın kullanılmasını sağladı.
Hızlı ve etkili bir çözüm görülebilmesi için şeffaf diş plaklar gün içerisinde 22 saat takılmalıdır. Sadece yemek yerken veya bir şeyler içerken çıkartılabilir. Bunun haricinde sürekli ağızda durmalı ve tedavi devam etmelidir. Şeffaf plakların bir diğer önemli özelliği, diş tellerine kıyasla temizlemesinin çok daha kolay olmasıdır. Gün içerisinde takıp çıkarma aralarında plaklar ılık su ve diş fırçası ile temizlenebilir. İhtiyaç duyulursa da temizlik malzemesi olarak diş macunu yerine normal sabun kullanılabilir. Her yeni şeffaf plak ilk kez kullanılmaya başlandığında birkaç gün diş köklerinde ağrıya neden olabilir. Bunun nedeni dişlerin hareket etmeye başlaması yani düzelmesidir. Dişler yavaş yavaş yeni konumlarına alışacak ve ağrılar da azalarak bitecektir. Plak kullanımı hastaların konuşması ve ses tonu üzerinde herhangi bir olumsuz etki oluşturmadığından özellikle konuşmanın ağırlıklı olduğu iş kollarında çalışılırken sorunsuz olarak kullanılabilmektedir.
Tedavi sürecinde kullanılan ileri teknolojiler sayesinde tedavi sonucu similasyon yardımıyla hastaya gösterilir ve dişler kararlaştırılan şekilde düzeltilir. Üretiminde kullanılan son derece ince ve yumuşak olan biyo-uyumlu plastik malzeme sayesinde kullanım kolaylığı sağlar. Bütün bu özellikleriyle şeffaf plakları kullanırken günlük hayatınızı etkilemeden konuşabilir ve gülüşünüzü estetik bir hale getirebilirsiniz.
Şeffaf plaklar ortodontinin geleceğidir.